Suriye’de uzun süredir devam eden iç savaş ve bölgesel güç mücadeleleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) bölgedeki varlığını giderek daha görünür hale getirmiştir. Son dönemde, Türk Ordusu’nun Suriye’nin Humus bölgesinde yer alan stratejik Tiyas (T4) Hava Üssü’ne yerleşmesiyle ilgili haberler, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde dikkatleri üzerine çekmiştir. Bu makale, Türk Ordusu’nun T4 Hava Üssü’ne olası yerleşiminin nedenlerini, stratejik önemini ve bölge dinamiklerine etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır.
T4 Hava Üssü’nün Stratejik Önemi
T4 Hava Üssü, Suriye’nin orta kesiminde, Humus’un yaklaşık 60 kilometre doğusunda yer alan bir askeri tesistir. Palmira antik kentine yakınlığı ve Şam-Humus hattını doğudan koruyan konumuyla, üs hem lojistik hem de askeri açıdan kritik bir noktada bulunmaktadır. Suriye İç Savaşı boyunca, T4 Üssü, Esad rejimi ve müttefikleri Rusya ile İran tarafından yoğun bir şekilde kullanılmıştır. Özellikle İran’ın bölgeye yönelik lojistik operasyonları ve Hizbullah’a destek faaliyetleri için üs önemli bir merkez haline gelmiştir. Ayrıca, Rusya’nın hava operasyonlarında da sıkça kullandığı bu üs, Suriye’nin hava savunma ağında kilit bir rol oynamaktadır.

Türk Ordusu’nun T4’e Yerleşmesinin Nedenleri
Türk Ordusu’nun T4 Hava Üssü’ne yönelik olası bir hamlesinin arkasında birkaç temel neden yatıyor olabilir:
- Ulusal Güvenlik ve Terörle Mücadele: Türkiye, Suriye’de PKK’nın uzantısı olarak gördüğü YPG/PYD gibi gruplara karşı uzun süredir operasyonlar düzenlemektedir. T4 Üssü’nün kontrolü, Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki operasyonlarını destekleyecek bir lojistik merkez oluşturmasına olanak tanıyabilir. Ayrıca, IŞİD’in yeniden canlanma ihtimaline karşı da üs stratejik bir önleme noktası olarak kullanılabilir.
- Bölgesel Güç Dengesi: Suriye’de İran ve Rusya’nın etkisi, Türkiye’nin güvenlik politikaları açısından bir endişe kaynağıdır. T4 Üssü’nün Türk kontrolüne geçmesi, İran’ın Şii Hilali stratejisini sekteye uğratabilir ve Türkiye’nin bölgedeki nüfuzunu artırabilir. Bu durum, aynı zamanda İsrail’in İran’a yönelik endişelerini de dolaylı olarak destekleyebilir.
- Suriye’nin Yeni Yönetimi ile İşbirliği: Aralık 2024’te Beşar Esad rejiminin devrilmesiyle, Suriye’de Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğinde bir geçiş yönetimi kurulmuştur. Türkiye’nin, bu yeni yönetimle yakın ilişkiler geliştirdiği ve askeri işbirliğini derinleştirdiği bilinmektedir. T4 Üssü’nün Türk Ordusu’na tahsis edilmesi, bu işbirliğinin bir sonucu olarak görülebilir.
- Hava Savunma Ağı Kurulması: Türkiye’nin yerli savunma sistemleri Hisar-O+, Hisar-RF ve uzun menzilli Siper gibi teknolojileri T4’e konuşlandırma planı, bölgedeki hava savunma kapasitesini artırmayı hedefliyor olabilir. Bu hamle, hem Suriye’nin hava sahasını koruma kapasitesini güçlendirebilir hem de Türkiye’nin bölgedeki rakiplerine karşı caydırıcılığını artırabilir.
Bölge Dinamiklerine Etkileri
Türk Ordusu’nun T4 Hava Üssü’ne yerleşmesi, Suriye’deki diğer aktörler üzerinde ciddi etkiler yaratabilir:
- Rusya: Rusya, T4 Üssü’nü geçmişte aktif bir şekilde kullanmış olsa da, Ukrayna’daki savaş nedeniyle Suriye’deki varlığını bir miktar azaltmıştır. Türkiye’nin bu hamlesi, Rusya ile ilişkilerde yeni bir gerilim noktası yaratabilir ya da iki ülke arasında yeni bir mutabakatı gerektirebilir.
- İran: İran için T4 Üssü’nün Türk kontrolüne geçmesi, Suriye’deki lojistik ağının zayıflaması anlamına gelir. Bu durum, İran’ın Hizbullah’a desteğini sürdürmesini zorlaştırabilir ve Türkiye-İran rekabetini daha da keskinleştirebilir.
- İsrail: İsrail, T4 Üssü’nü İran’ın bölgedeki faaliyetleri nedeniyle sık sık hedef almıştır. Türkiye’nin üsse yerleşmesi, İsrail’in hava operasyonlarını karmaşık hale getirebilir ve dolaylı olarak İsrail-Türkiye ilişkilerini etkileyebilir.
- ABD ve Koalisyon Güçleri: ABD’nin Suriye’deki varlığı, genellikle kuzeydoğu bölgeleriyle sınırlıdır. Ancak T4’ün Türk kontrolüne geçmesi, ABD’nin bölgedeki stratejilerini gözden geçirmesine neden olabilir.
Tartışmalar ve Belirsizlikler
T4 Hava Üssü ile ilgili gelişmeler henüz resmi kaynaklarca doğrulanmamış olsa da, bu konu hem Türk medyasında hem de uluslararası basında geniş yankı bulmuştur. Bazı haberler, Türkiye’nin üsse Hisar sistemlerinin yanı sıra S-400’leri de geçici olarak konuşlandırmayı planladığını öne sürse de, güvenlik kaynakları bu iddiaların asılsız olduğunu belirtmiştir. Türkiye’nin resmi söylemi, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde hareket ettiği yönündedir. Bu nedenle, T4’e yönelik herhangi bir hamlenin Suriye’nin yeni yönetimiyle koordineli bir şekilde gerçekleşmesi muhtemeldir.
Sonuç
Türk Ordusu’nun T4 Hava Üssü’ne yerleşmesi, Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığını derinleştiren ve bölgesel dengeleri etkileyebilecek bir adım olarak değerlendirilebilir. Bu hamle, Türkiye’nin ulusal güvenlik hedeflerini desteklerken, aynı zamanda Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında aktif bir rol üstlenme çabasını yansıtabilir. Ancak, Rusya, İran ve İsrail gibi aktörlerin tepkileri, bu sürecin nasıl şekilleneceğini belirleyecek kritik unsurlar olacaktır. Önümüzdeki dönemde, T4 Üssü’nün statüsü ve Türkiye’nin bölgedeki stratejisi, Orta Doğu’nun geleceği açısından önemli ipuçları sunabilir.